Öğrenilen bir bilginin %80’ini ilk 48 saat içinde kaybettiğimizi, ilk 30 gün içinde de neredeyse tamamının yok olduğunu ya da %2-3’lük bir oranın ancak belli belirsiz hatırlanabildiğini Herman Ebbinghaus günümüzden 130 yıl önce öğrenme eğrisini oluşturduğunda ortaya çıkarmıştı. Bugünün organizasyonlarının eğitim, gelişim alışkanlıklarına baktığımızda Ebbinghaus’un hakkının pek verilmediğini ya da kendisinin ve araştırmasının dikkate alınmadığını söylersek yanlış yapmış olmayız sanırım.

blog

Deneyimsel Öğrenme

Pratik bir tanım ile Deneyimsel Öğrenme bireylerin belli bir içeriği, konuyu, tekniği ya da beceriyi bir görevi yerine getirirken öğrenmeleri felsefesine dayanır.

Öğrenmeyi Hızlandırır

Deneyimsel Öğrenme yöntemi öğrenme süresini hızlandırırken, sorgulamayı, problem çözmeyi ve karar vermeyi güçlendirir. Geleneksel öğrenme yöntemleri öğrenim sürecini daha uzun ve yavaş yaşatırken, aktarımı düşük ve katılımcı ilgisinden de uzak kalmaktadır.

Güvenli Ortam

Simülasyonlar gerçek hayattaki zorlukları içinde barındırırken, katılımcıların eğitimden sonra karşılaşacakları durumları içerirler. Eğitimler sırasında hatalar yapılması oldukça doğal ve beklentiler dahilindedir. Böylece kişi kontrollü bir ortamda eğlenerek ve çekinmeden hatalarından öğrenebilir ve aynı hataları gerçek hayatta tekrarlamaz.

Teoriden Öte

Deneyimsel Öğrenme Metodolojisi, teorinin de ötesine geçerek pratik etme olanağı sağlarken ve öğretilen içeriği yaşayarak deneyimlerken, geleneksel öğrenme yöntemlerinde katılımcılar çoğunlukla gerçek hayatta karşılaştıkları zorluklarla ilişkilendiremedikleri genel geçer içeriklerle, sunumlarla karşı karşıya kalırlar. Üstelik bu katılımcılardan bu gördüklerini sınıfı terk ettiklerinde gerçek hayatta uygulamaları beklenir.

Yüksek Bağlılık

Katılımcılar direk olarak konuyla ilgili uygulamaları deneyimledikleri için problemleri çözmeye dalarlar ve sonuç üzerindeki sahiplenmeleri oldukça yüksektir. Öte yandan klasik sınıf içi eğitim anlayışında sıkılmış, ilgisiz ve hatta kendi istekleri dışında orada olan katılımcılar gözlenir.

“Hayatımda yaşayacağım son bir saatim olduğunu bilsem onu sınıfta geçirmek isterdim. Çünkü o bir saatin bana bir ömür gibi geldiği tek yer orasıdır.”

 Doğru Ölçme ve Değerlendirme

Deneyimsel öğrenme araçları sayesinde katılımcıların öğrenme içeriklerinde, becerilerinde, yetkinliklerinde ne durumda oldukları rahatlıkla ölçülebilir. Kat ettikleri gelişim yolculuğu izlenebilir ve raporlanabilir. Sınıf içi eğitimde tek ölçümlenebilen katılımcıları memnun etmeye çalşan eğitmenin sınıftakilere ne derece şirin gözüktüğüdür.

Rol

Deneyimsel öğrenme araçları kişisel ve doğal olarak etkili olmasının yanında duyguları etkileyerek bilgi ve becerilerin gelişmesini sağlar. Sınıf içi eğitim anlayışının çok ötesinde bir akılda kalıcılık ve davranış değişikliği sağlarken, geleneksel öğrenme programlarıyla mukayese bile edilmeyecek bir RoI düzeyine sahiptir. Geleneksel bir öğrenme ortamında RoI’ü ölçmek neredeyse imkansızdır çünkü ölçecek yeterli veri oluşamaz. Bilginin bile tek başına akılda tutulması beklenemez.