Pilotlar gerçek bir uçağın kokpitine oturmadan önce defalarca titiz bir şekilde uçuş simülatörlerinde eğitime tabi tutulurlar. Cerrahlar gerçek bir hastayı ameliyat etmeden önce defalarca kadavra, domuz ve maketler üzerinde el becerilerini geliştirirler.

Hata yapmanın maliyeti yüksek olduğunda, hatalar hayatlara mal olabildiğinde, aksiyonlar geri alınamadığında, bilgi, beceri ya da davranışların gelişimi “Güvenli Ortam” gerektirdiğinde eğitilen kişilerin gerçek hayatlarında uygulayacakları görev ile eş Simülasyonlar karşımıza çıkmış olur.

Peki günümüzde milyonlarca dolarlık bütçeleri yönetenler, binlerce insanın geleceği hakkında kritik kararları bir kaç dakika içinde alanlar, ya da bir kişi bile olsa çalışanlarını geliştiren, yöneten ve yönlendirenler bir pilot ya da cerrah kadar olmasa da yüksek hata maliyetleri taşımıyorlar mı?

Pratik etmeden öğrenmenin imkansızlığını önceki yazılarımızda paylaşmıştık. Bir pratik aracı olarak simülasyonun önemine değinmiştik. Şimdi ise pratik etmenin dışında liderlik becerilerinin sahada uygulanmadan önce güvenli ortamlarda uygulanarak pratiğin yanında deneyim de kazanılmasını ve yapılacak hataların simülasyon uygulamaları tarafından oluşturulmuş güvenli ortamlarda yapılmasının önemini anlatıyoruz.

Bu giriş yazısını takiben bundan sonra yine burada dilim döndükçe size Simülasyonlardan, Oyunlardan ve bunların Liderlik, Satış ve Yetkinlik gelişimindeki uygulamalarından bahsedeceğim.

Görüşmek üzere.